Kıvılcımlı’nın, ünlü Fransız tarihçi Michelet üzerine yazdıkları…
“Tarih biliminin Kurucusu Herodot’sa, Fransada Tarihin modern kurucusu Michelet oldu. Michelet’yi kuran, yaratan, kendi deyimi ile “Temmuz Şimşeği” dir. (1830 yılı Temmuz 27, 28, 29 günleri, yukarıdan darbe yapan irticaa karşı burjuvazi ile Fransız halkının başardıkları ihtilal). Michlet “o unutulmaz günlerde büyük bir ışık parladı ve ben Fransayı gördüm.” (1869 Önsözü) der.” (1)
Yukarıdaki yazı, 29.1.63 tarihli eski yazı belgenin bir pasajının yeni yazı daktilo metni. Metin yaklaşık 4 sayfa tamamı eski yazı (Kıvılcımlı’nın el yazısı ile), yukarıdaki pasaj (orijinali daktilo sayfası olarak IISG’de, diğer sayfalarla birlikte) yeni yazıya aktarma çalışması (transkripsiyon) başlamış olması muhtemel. Çalışmanın devamının nerede olduğunu bilmiyoruz.
Kıvılcımlı, değer verdiği bir tarihçi olarak, yeri geldiğinde, işlediği konuyla ilgili olarak kitaplarında, konferanslarında, yazılarında ünlü Fransız tarihçisi Jules Miclehet’den bahseder, eserlerine değinir.
Kıvılcımlı’nın, ilk baskısı 1965’de yapılan, Tarih Devrim Sosyalizm kitabından:
“Voltaire (1694-1778), parça parça “12. Charles Tarihi”, ” 14. Louis Tarihi” gibi eserlerinde, savunduğu işveren sınıfının “ilerleyiş” durumunu bilince çıkardı. İnsanüstü bilinen Fransa Kralının “yerine fikir krallığını yükseltti.” (Jules Michelet, Fransız Devrim Tarihi, Fr. Klâsikleri, C. I, s. 133) 19.yüzyılda, “Tarih Felsefesi” yerine, belgeli Tarih araştırmaları geçti. Üçü de hemen aynı yıllarda doğan Guizot (1798-1874), Thierry (1797-1856), Michelet (1798-1874) gibi Tarihçiler: Tarihte Sosyal sınıfların ve Sınıf güreşlerinin rolünü keşfettiler. Bunlar içinde sonuna dek namusunu yitirmeyen Michelet için Devrim biricik adaletti: “Adalet; anamsın, hak: sen babamsın, Allah’la bir vücutsunuz. Ben ki doğmuş bulunan ve Devrimimiz olmasaydı asla doğmayacak olan 10 milyon insandan, halk kalabalığından birisiyim, kime nispet iddia edeceğim?” (J. Michelet, age., s. 51) “Bir adalet günü, Devrim adı verilen bir tek adalet günü 10 milyon insan yarattı.”
Romantik bir putlaştırmaya uğrattığı “Devrim”i, bütün inanmayan büyük bilginlere karşı yüceltiyordu: “İnancı gevşek adamlar, görmüyor musunuz ki, sizlerin, siz filozofların, söz ebelerinin, safsatacıların arasında kaldıkça Devrim hiçbir şey yapamazdı. Allah’a şükür ki, işte şimdi Devrim her yanda halkın arasına, kadınların arasına dek sokuldu.” (J. Michelet, age, s. 66)…………
Antika Tarihin Devrimleri de, Modern Tarihin Devrimleri de, en akla gelmedik bir gün, ansızın, kendiliğinden patlak veriyorlardı…….
Modern Tarihte iş başka türlü olmuyordu; vesikalara eğilen Tarihçi şaşıyor:
“Yüzyılın ortasında (Fransız Ulu Devriminin olduğu 18. yüzyıl ortasında) herkes ihtilâlin kopacağını tahmin etmişti. Yüzyıl sonunda hiç kimse ihtilâle inanmıyordu… Uzaktan bakınca görünür, yakından bakınca artık görünmez olur.” (J. Michelet, Fransız Devrim Tarihi, Fr. Klâsikleri, C. 1, s. 86)” (2)
Kıvılcımlı’nın, “Ho Amca’nın Düşündürdüklerinden, İnsan Ortak Emeği ve Sahip Çıkanlar” başlıklı yazısından. Yazı, Proleter Devrimci Aydınlık, sayı 1-15, Ocak 1970 yayınlanmış. Kıvılcımlı, Ho Şi Minh’ i anlatırken onun batılı bir gazeteciyle konuşmasını yazdığı bir pasaj:
“Fransız gazeteciyle böyle konuşuyor:
“Dünyaya kendi hürriyetinin edebiyatını vermiş sizinki gibi bir millet, ne yaparsa yapsın, bizde dostlarını bulacaktır; bilseniz Mösyö, nasıl bir hırsla her yıl Victor Hugo’yu yahut Michelet’yi okurum… Bu diller yok mu, onlar insanı yanıltmaz; onlar sizdeki ufak halkın, bizimkine öylesine garipçe benzeyen küçük insanların dilidir… Ah! Mösyö, sömürgecilik insanları böylesine değiştirecek denli kötü mü olmalıydı?” (3)
Kıvılcımlı’nın, ilk baskısı 1970 yılında yapılan “Halk Savaşının Planları” kitabından:
“Sosyal Devrimler -Fransız Tarihçisi Michelet’nin belirttiği gibi- hep kendisini unutturarak, hiç beklenmedik anda patlak verir. Bundan insanları suçlamak, yağmuru mahkemeye vermek kadar saçmadır.” (4)
Kıvılcımlı’nın, 6 Mart 1971 tarihinde, Ankara Hukuk’ta verdiği “Durum Yargılaması” başlıklı konferansından:
“Ve Fransız tarihçisi Michelet de, o ünlü “Fransız Devrimi” eserinde şöyle bir pasaj yazar. Hoşuma gitmiştir, her zaman tekrarlarım. Der ki: 18’inci yüzyılın başında (Fransa için, o zamanki), herkes devrim bugünden yarına oldu olacak, geliyor ha, patladı falan, diye heyecan içinde bekleşirdi. 18’inci yüzyılın ortasına geldik, Devrim gelmedi. Gene, vardı geldi Konya 6 saat, Devrim geliyor, gelmedi falan… bekledik… En sonra yorulduk, diyor. Ve unuttuk. 18’inci yüzyılın sonuna geldik, 1789 yılı, bir de baktık ki, bizim unuttuğumuz Devrim; bir gün ansızın patlamaz mı? Bu ne tecelli, cilvedir, ey Sosyal Devrim? diye, orada bir aşıkane beyanatta da bulunur.” (5)
1-Kıvılcımlı Arşivi, iisg, https://iisg.amsterdam/nl
2-Hikmet Kıvılcımlı, Tarih Devrim Sosyalizm, Köksüz Dijital Yayın, s.28,29,30
3-Hikmet Kıvılcımlı, Gençliğe Yazılar, Köksüz Dijital Yayın, s.57
4-Hikmet Kıvılcımlı, Halk Savaşının Planları, Köksüz Dijital Yayın, s.60
5-Hikmet Kıvılcımlı, Durum Yargılaması, Köksüz Dijital Yayın, s.62,63